Li Auto CEO’su: 3-5 yılda tam otonom sürüş, VLA ile yapay zekâ odaklı otomobiller

Danny Weber

14:09 15-10-2025

© A. Krivonosov

Li Auto’nun yol haritası: 3-5 yılda tam otonom sürüş, OTA 8.0 ve VLA Sürücü Modeliyle yapay zekâ odaklı araçlar. CEO, 2030’da büyük sıçrama öngörüyor.

Li Auto’nun CEO’su Li Xiang, otonom sürüşün nereye evrildiğine dair kendi yol haritasını çizdi. Ona göre, tam otonom akıllı otomobiller önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde yollara çıkacak—iyimser tabloda üç, daha temkinli senaryoda beş yıl içinde. Ayrıca bu araçların fiziksel dünyadaki en büyük yapay zekâ terminallerine dönüşeceğini ve 2030’a gelindiğinde, ölçeği iPhone’un başarısını aşabilecek bir otomobil üreticisinin sahneye çıkabileceğini söyledi. İddialı duruyor, ancak sektörün hızına bakınca yabana atılır bir öngörü değil.

Bununla birlikte, gelişmiş sürücü destek sistemlerinin ödeme duvarının arkasına saklanmaması gerektiğini savundu. Bugün birçok şirket bu özellikler için ek ücret talep ediyor; bu da pek çok sürücünün erişimini kısıtlıyor. Hem Çin’de hem de dünya genelinde daha fazla kişinin Çin menşeli araç içi yapay zekâ teknolojilerinin cazibesini deneyimleyebilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu mesaj, ayrıcalıklı paketler yerine yaygın benimsemeye alan açıyor; böyle bir yönelim rekabeti de daha verimli bir zemine çekebilir.

Eylül ayında Li Auto, sürüş asistanları, akıllı kokpit ve elektrik platformunda iyileştirmeler getiren OTA 8.0 güncellemesini dağıtmaya başladı. Sürümün merkezinde üçüncü nesil VLA Sürücü Modeli yer alıyor. İlk sürüm kurallara dayanıyordu, ikincisi uçtan uca bir yaklaşım benimsedi; VLA ise yol durumlarını anlayan, insan komutlarını yorumlayan ve sürücünün alışkanlıklarını hatırlayan büyük bir yapay zekâ modeli. Kısacası sanal bir kişisel şoför gibi çalışıyor. Tanım, markanın yazılımı otomobilin asıl çekim alanı hâline getirme isteğini açık ediyor.

Genel tabloya bakıldığında Li Auto, önümüzdeki on yılda sektörü belirleyecek ana eksen olarak yapay zekâya oynuyor; bir sonraki büyük sıçramanın otonom sürüşten geleceğini ve bunun küresel pazarı dönüştürme potansiyeli taşıdığını öngörüyor. Hamle iddialı, fakat yazılımı başlıca ayırt edici unsur hâline getirmek için yarışan bir alandaki ivmeyle uyumlu. Bu çizgi korunursa, rekabetin dili donanımdan çok algoritmalar olacak.