AMD Ryzen 10 ve Ryzen 100: Zen2 ve Zen3+ tabanlı yeni adlandırma
AMD, Ryzen 10 ve Ryzen 100’ü tanıttı: Zen2 ve Zen3+ tabanlı işlemciler yeniden adlandırılıyor. Bütçe ve ana akım dizüstüler için; Radeon 610M/680M, 6 nm, 28 W.
AMD, Ryzen 10 ve Ryzen 100’ü tanıttı: Zen2 ve Zen3+ tabanlı işlemciler yeniden adlandırılıyor. Bütçe ve ana akım dizüstüler için; Radeon 610M/680M, 6 nm, 28 W.
 
                        © RusPhotoBank
AMD, resmi olarak Ryzen 10 ve Ryzen 100 adlı yeni işlemci serilerini tanıttı — özünde Zen3+ ve Zen2 mimarileri üzerine kurulu mevcut modellerin yeniden adlandırılmış hâlleri. Bu tazelemenin amacı, yeni indekslerle tek bir marka altında dizüstü ve masaüstü ürünleri hizalayıp adlandırma şemasını toparlamak. Ancak bunun, düzen getirmek kadar kafa karışıklığını büyütme riski taşıdığını düşünenler de var.
Ryzen 10 serisi, Chromebook’lar ve giriş seviyesi dizüstüler gibi bütçe odaklı cihazları hedefliyor. Bu yongalar Zen2 (Mendocino) mimarisini temel alıyor ve entegre Radeon 610M grafikle geliyor. Örneğin Ryzen 3 30 ve Ryzen 3 40, LPDDR5 bellek desteğine sahip dört çekirdekli çözümler ve ikişer hesap birimli grafik birimleri sunuyor.
Buna karşılık Ryzen 100 ailesi Zen3+ (Rembrandt) üzerine inşa edilmiş ve ana akım cihazlara odaklanıyor. Serinin tepe modeli Ryzen 7 170, Ryzen 7 6800U ile 6800H arasına konumlanıyor. Sekiz çekirdek, 16 izlek, 28 watt TDP ve Radeon 680M grafik barındırıyor. Aynı 6 nm üretim sürecini ve FP7r2 soketini kullanan Ryzen 5 150, Ryzen 5 160 ve Ryzen 7 160 da ailede yer alıyor.
Özetle AMD, silikonundan çok adı ve ambalajı değişen eski SKU’lara ikinci bir şans veriyor. Şirket, uyumluluk tablolarında yığını şu şekilde ayırıyor: mobilde Ryzen AI 300 (Zen5), Ryzen 8000 (Zen4), Ryzen 100 (Zen3+) ve Ryzen 10 (Zen2); masaüstünde Ryzen 9000 (Zen5), Ryzen 7000 (Zen4), Ryzen 5000 (Zen3) ve Ryzen 4000 (Zen2).
Son tahlilde Ryzen 10 ve Ryzen 100 yeni mimariler değil; kuşaklar arasında köprü görevi görüyor, AMD’ye farklı bütçe seviyelerinde geniş bir yelpazeyi koruma imkânı veriyor. Rafları boş bırakmayan pragmatik bir hamle, ama tüketiciden de küçük puntoları dikkatle okumasını bekliyor. Gözlemcilerin belirttiği gibi, bu yaklaşım adlandırma labirentini derinleştiriyor: artık alıcıların yalnızca model numarasını değil, hangi mimariye dayandığını da takip etmesi gerekiyor.